Renault çalışanlarının iş bırakmasıyla başlayan metal işçilerinin direnişi; Tofaş, Coşkunöz ve Mako işçilerinin de katılımıyla giderek büyüyor
Bursa'da 15 Mayıs'ta Renault işçilerinin üretimi
durdurmasıyla başlayan metal işçilerinin direnişi Tofaş, Coşkunöz ve Mako
işçilerinin de dahil olmasıyla büyük bir harekete dönüştü. Renault'da çalışan
4500'e yakın işçi, bağlı oldukları sendika olan Türk Metal Sendikası'ndan
istifa ettiler. Ardından Tofaş, Coşkunöz ve Mako'daki işçiler de sendikadan
istifa etmeye başladılar.
Renault işçilerini iş bırakma eylemine götüren sebep Türk
Metal Sendikası'nın Türkiye Metal İşçileri Sendikası (MESS) ile Bosch'ta
imzaladığı toplu sözleşme oldu. Eylemlerine başlama sebeplerini anlatan bir Renault
işçisi, "Toplu iş sözleşmesinde biz A sınıfına giren bir fabrikayız. B
sınıfı dediğimiz bize taşeronluk yapan bir fabrika olan Bosch'un bizden 750 TL
fazla zam alması fazlasıyla haksızlık. Bize dedikleri tek şey, 'Onlar
şanslıydı, sizden sonra sözleşmeye oturdular' oldu. Biz bunun açıklamasını
istiyoruz" diyor.
Direnişin başlangıcı olan Renault'da yaklaşık 1000-1500 işçi
içeride üretimin yapılmaması için 5 gündür nöbet tutuyor. Bir vardiya
çalışandan sadece 30'a yakın işçinin rahatsızlanarak çıkmak zorunda kaldığını
söyleyen Renault çalışanı, "En önemlisi ise içeride kadın işçilerimizin de
olması. Fabrikaya son bir sene içinde kadın çalışanlar da alınmaya başlanmıştı.
İçeride 5-6 aylık çalışan kadın işçi arkadaşlarımız var. Onların direnişe katkısı
büyük" diyor. İşverenin içerideki işçilere yemeklerini, suyunu, çayını
verdiğini, bu sebeple içeridekilerin işveren yönünden bir sıkıntı
çekmediklerini de özellikle belirtiyor.
Renault, Tofaş ve Coşkunöz'de içeride nöbet tutan işçilere; aileleri, diğer işçiler ve arkadaşlarından oluşan binlerce kişi dışarıda tuttukları nöbetle destek oluyorlar. Renault'da demir parmaklıkların bir tarafında içerideki işçiler, diğer tarafında ise aileleri ve arkadaşları yere serilen kilimler veya getirilen sandalyeler üzerinde sabahlıyorlar. Getirilen semaverlerde çaylar koyuluyor, parmaklıklar ardından sohbetler ediliyor... Gecenin ilerleyen saatlerinde parmaklıkların bir tarafında içerideki işçiler yatıyor, diğer tarafında ise aileleri.
Tofaş'ta ise durum aileler için biraz daha zor. Fabrikanın içi ve girişi arasında uzak bir mesafe olduğu için aileler içerideki işçileri ne görebiliyor ne de onlarla konuşabiliyorlar. Sadece karşılıklı sloganlar atarak birbirlerine destek olmaya çalışıyorlar.
"Biz şu anda fanustaki balık gibiyiz, ne atarlarsa onunla yetiniyoruz"
Harranlı direnişçiler
Direnişteki fabrikalarda "Harran Ovası",
"Harran'lı İşçiler" yazıları dikkatimizi çekiyor. Bunun anlamını
sorduğumuzda, Kemal Sunal'ın "Kibar Feyzo" filmine gönderme
yaptıklarını söylüyorlar:
-Benimki niye onlardan eksik?
-Onlar sendikalı.
-Ben de Harranlıyam.
Direnişteki işçilerin üç ana talebi var: Türk Metal
Sendikası'nın aradan çekilmesi, Türk Metal ve MESS arasında Bosch fabrikası
için imzalanan sözleşme baz alınarak aldıkları maaşın daha uygun hale
getirilmesi ve direnişe katılan işçilerin işten çıkarılmayacağının garantisinin
verilmesi. İşçiler -bu talepleri karşılanmadık.a eylemlerine son
vermeyeceklerini söylüyorlar. Tamamen profesyonel bir direniş sergilediklerini
ve bunu sonuna dek sürdüreceklerini belirten Renault çalışanı, "Biz
işçiler olarak sendikaya, sendikasız neler yapabileceğimizi gösterdik. İşçilere
de, gücümüzün ne kadar büyük olduğunu göstermiş olduk. Bundan sonra daha güçlü
bir şekilde yolumuza devam edeceğiz" diyor.